Avrupa’da mı doktora yapsak, yoksa Amerika’da mı?

Geçenlerde bir öğrenci bu konudaki fikrimi sormuÅŸtu, herkesle paylaÅŸmak istedim. Öncelikle söylemek isterim ki ben doktoramı ABD’de tamamladım ve son 3 senedir de Almanya’da doktora sonrası çalışma yapıyorum. BulunduÄŸum araÅŸtırma enstitüsünde pek çok doktora öğrencisiyle zaman geçirdiÄŸim için Almanya’da doktora öğrencisi olmakla Amerika’da olmak arasındaki bazı genel farklar dikkatimi çekti.

  1. Doktora kaç yıl sürer?

    Belki de en önemli konulardan birisi doktoranın kaç yıl süreceÄŸi. EÄŸer 4 yıllık lisans eÄŸitiminizi tamamlamışsanız ve ABD’deki herhangi bir üniversitenin katılım ÅŸartlarını yerine getirirseniz orda doktoraya baÅŸlayabilirsiniz. ABD’deki doktora programları genelde 5 ya da 6 sene sürüyor. Bazı özel durumlarda daha uzun kalmanıza da imkan saÄŸlanabilir. Avrupa’da ise doktoraya baÅŸlamadan önce genelde master yapmış olmanız gerekiyor. Bundan sonra doktora 3 ya da 4 sene daha zaman alıyor. Dolayısıyla zaten Türkiye’de master yapmışsanız ve ABD’ye gidecekseniz masterınızın pek bir anlamı olmuyor ve 5-6 yıllık doktora programını kabullenmek durumundasınız. Ama tabi ki masterda kazandığınız araÅŸtırma deneyimi size her zaman yardımcı olacaktır.

  2. Hangisi daha zor?

    Tabi bu konu herkesin deneyimine göre farklılık gösterebilir. O yüzden ben sadece kendi etrafımdaki gözlemlerimden bahsedeceÄŸim. Doktora hocanızın kiÅŸiliÄŸine göre ya da çalışma düzenine göre farklı deneyimler yaÅŸayabilirsiniz. Ancak genel olarak konuÅŸmak gerekirse ABD’de doktora bir ömür törpüsüne dönüşebilir. Düşünün ki 5-6 sene boyunca Amerika’nın küçük bir üniversite kentinde sevdiklerinizden çok uzaklarda, psikolojik dalgalanmalarla dolu yıllar geçirebilirsiniz. Yılda sadece 1 ya da en fazla 2 kere Türkiye’ye gelebileceksiniz. Doktoranızın ilk iki senesinde oldukça yoÄŸun dersler alacaksınız. Bazı bölümlerde geçmeniz gereken sene sonu yazılı ya da sözlü sınavlar olacak. Dolayısıyla bu stresli 2-3 senenin ardından araÅŸtırma yapmaya baÅŸlayacaksınız. Bunun yanında matematik gibi bölümlerde zamanınızın yarısını ders öğretmeye ayırmak zorundasınız (eÄŸer ki teaching assistant iseniz). Avrupa’da ise iÅŸler daha kolay görünüyor. Zaten küçük yüzölçümlü ülkelerden oluÅŸtuÄŸu için pek ucube bir yere gitme ÅŸansınız oldukça düşük. Amerika’daki gibi yazılı ya da sözlü sınavlarla uÄŸraÅŸmıyorsunuz. Gördüğüm kadarıyla pek çok doktora öğrencisi bir kere bile ders öğretmek zorunda deÄŸil. Sadece araÅŸtırma konunuza konsantre olabiliyorsunuz. Canınız sıkıldığında hop atlayıp haftasonunu Türkiye’de geçirebilirsiniz.

  3. Hangi doktoradan daha çok deneyim kazanabilirim?

Bir önceki bölümden de anlaşılacağı üzere Amerika’da doktora yapmak zorlu bir deneyim. Ancak kim ne derse desin Amerika hala pek çok araÅŸtırma konusunda dünyanın en önde giden ülkesi. Dolayısıyla konunuzda dünyaca ünlü hocalarla çalışma ÅŸansınız daha yüksek. Ä°lk iki senede pek çok deÄŸiÅŸik konuda dersler aldığınızdan, konunuzda genel bir görüşe sahip olup araÅŸtırma konunuzu ona göre seçebilirsiniz. Amerika’daki rekabetçi çalışma ortamı her ne kadar insanı zorlasa da baÅŸka yerlerde elde edemeyeceÄŸiniz bir çalışma disiplinini size saÄŸlayabilir. EÄŸer teaching assistant olarak çalışırsanız hayat boyu kullanabileceÄŸiniz bir ders verme deneyimi sahibi olabilirsiniz. Buna karşılık Avrupa’da da pek çok kaliteli üniversite ya da araÅŸtırma kurumu var. Ancak genelde doktora yapacağınız konu en başından belli ve alanınızdaki diÄŸer konulardan tamamen bihaber doktoranızı bitirebilirsiniz. Avrupa’daki çalışma ortamı Amerika’ya oranla çok daha rahat. Haftasonları hiçbir iÅŸ yapmayıp evde oturabilirsiniz. Pek çok öğrencinin üzerinde daha çok çalışmalıyım, daha çok iÅŸ bitirmeliyim baskısı yok. Tabi bu göreceli daha rahat doktora yaÅŸantısı doktora sonunda bir dezavantaj olarak görülebilir. Amerika’daki sıkı çalışma ortamından çıkan rekabetçi birisiyle Avrupa’dan çıkan bir öğrenci aynı araÅŸtırma seviyesinde olmayabilir.

4.    Peki nerde yapalım doktorayı?

Ä°ÅŸte burda herkes hayattan kendi beklentileri doÄŸrultusunda karar vermeli. Amerika’ya giderseniz hayatınızın en zorlu aÅŸamalarından birisi olabilir. Ancak dünyanın pek çok ülkesinden farklı farklı insanları ve kültürleri tanıma ÅŸansınız var. Filmlerde görüp merak ettiÄŸiniz ÅŸehirleri kısa zaman da olsa gezebilirsiniz. Doktora sonrası hemen hemen dünyanın heryerinde (Avrupa’da dahil olmak üzre) iÅŸ bulabilirsiniz. Amerikan üniversiteleri oldukca prestijli ve ilerki kariyerinizde size büyük avantaj saÄŸlayabilir. Öte yandan Avrupa’da hayat daha kolay. Bir ayağınız da Türkiye’de. AraÅŸtırma açısından hala kaliteli bir birikim olabilir ve bu süre içinde insan olduÄŸunuzu unutmak zorunda kaldığınız dönemler olmaz. Ancak daha kısıtlı bir kültürel deneyim var. Genelde sadece bulunduÄŸunuz ülkenin insanlarıyla iletiÅŸim içindesiniz. Amerika’da doktora yaptıktan sonra Avrupa’da iÅŸ bulmanız mümkünken, Avrupa’dan Amerika’ya gitmek daha zorlu olabilir.

Kısaca özetlemek gerekirse herkesin kiÅŸisel deneyimi bulunduÄŸunuz ÅŸehre, okuduÄŸunuz okula, hocanızın çalışma düzenine göre farklılık gösterecektir. Avrupa’da doktora yapmak genel olarak bakıldığında Amerika’ya göre daha rahat olsa da, kazandığınız deneyim de ona göre orantılı olacaktır.

Eğer sizin de benzer deneyimleriniz varsa, eklemek istediğiniz ya da katılmadığınız noktalar varsa yorumlarınızı bekliyorum.

 

Bu yazı Blog içinde yayınlandı ve , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

6 Responses to Avrupa’da mı doktora yapsak, yoksa Amerika’da mı?

  1. alperen güler dedi ki:

    Merhaba …. Ben lisans 4. sýnýf öðrencisiyim ve yüksek lisans yapmak istiyorum.Transkribim oldukça iyi amerika’da doktara yapmak için ben ne yapmalýyým hangi þartlarý saðlayacaðým. Nasýl ba vuracaðým yardýmcý olursanýz sevinirm saygýlarýmla 🙂 Date: Sun, 3 Feb 2013 18:55:31 +0000 To: alperencagriguler@hotmail.com

  2. yildiziz dedi ki:

    Amerika’ya doktora basvurulari icin neler gerektigi bakin surada cok guzel ozetlenmis:

    Doktoraya DoÄŸru – 1

    Doktoraya DoÄŸru – 2

    Doktoraya DoÄŸru – 3(ve Son)

  3. Semih dedi ki:

    Çok güzel açıklamışınız. Zaman ayırıp bizleri aydınlattığınız için çok teşekkür ederim. İnsan istediği kadar arasın tarasın tecrübenin verdiği bilgiye erişemiyor.Teşekkürler

  4. Y. Emre dedi ki:

    Gerçekten ellerinize saÄŸlık. Avrupa’da doktora konusundaki fikirlerim pekiÅŸti. Ä°nsanın ülkesine yakın olması gayet güzel. Vaktiniz olursa Yeni Zelanda, Avustralya ve Kanada’da doktora olanakları hakkında da analiz yaparsanız bizi sevindirirsiniz. Yeni Zelanda’da doktora 3 yıl diye duydum. Kanada’daki sistem ABD’deki sistemle aynı mı yoksa Avrupa’nın sistemine mi benzer?

  5. Hati dedi ki:

    Merhaba. Yazini cok begendim. Paylastigin icin cok tesekkur ederim. Ben su an almanyada master programinda bulunuyorum ve tezimi UCSDde yeni bir arastirma projesi üzerine yaziyorum. Kesintisiz projeye devam edebilmek icin PhD ye basvurdum, yanliz GRE-Subject sonuclarimi sunamadigim icin red geldi (testi 16.nisanda yapacagim). Bu duruma ragmen kesintisiz programa baslama imkanim olur mu testden son email yazarak basvurumu tekrar incelemelerini istesim. Eger bu konu hakkinda bir tavsiyede bulunabilirsen cok memnun olurum. Tesekkürler

    • yildiziz dedi ki:

      Merhaba, bu konuda kesin birsey soylemek zor. Eger UCSD’de irtibatta oldugun bir ogretim gorevlisi varsa sana bu konuda yardimci olabilir. GRE-Subject testini PhD adaylarini elemek icin kullaniyor olabilirler (eger test sonucu yoksa ya da dusukse basvuruna bakmiyorlardir mesela). Eger iletisimde oldugun birisi yoksa ve test sonuclarini gonderdiginde basvuru tarihi gecmis oluyorsa buyuk ihtimalle basvuruna bir daha bakmayacaklardir. Zaten basvuran pek cok kisi var ve komiteler adaylarini bu zamana kadar belirlemis olabilirler. Yine de basvuru komitesinden birisine ulasip bu sorunu ona sormalisin kesin bir cevap alabilmek icin.

Yorum bırakın